Paul Ehrlich (14 Mart 1854 – 20 Ağustos 1915), Yahudi kökenli Alman bakteriyolog.
Strasbourg, Freiburg ve Leipzig üniversitelerinde öğrenim gördü. 1878 yılında tıp öğrenimini tamamladı. Mezuniyetinden sonra kimyanın ve bakterilerin tıp üzerine etiklerini araştırmaya başladı. Birçok hastalığın asıl sebebinin bakteriler olduğunu biliyordu. Bakterileri salgıladığı toksinlerin insan vücuduna verdiği zararları araştırdı ve bunun üzerine antitoksinler üzerinde çalışmalara başladı. Hayvanlar üzerinde yaptığı çalışmalarda; hayvan vücuduna verilen zehirden sonra, hayvanın kendi doğal savunma mekanizması ile bu zehre karşı panzehir ürettiğini gözlemledi. Bu yöntemin insanlar üzerindeki etkilerini incelemek istedi. Hayvanların ürettiği antitoksinlerin insanlara ne gibi faydalar sağlayabileceğini araştırmaya başladı.
14 mart 1854'te Breslau yakınındaki Strehlen de doğmuştur. Ismar ve Rosa Ehrlich’in ikinci oğludur. Babası likör damıtıcısıydı ve Strehelen’in kraliyet piyango tahsildarıydı,5000 kişinin yaşadığı Lower Silesia eyaletinin. (Şimdi Polanya'da olan.)Büyükbabası Heymann Ehrlich çok iyi durumda olan bir damıtıcıydı ve taverna yöneticisiydi. Ismar Ehrlich bölgesel Yahudi komitesinin lideriydi.
İlk okuldan sonra Paul Breslaudaki eskiden kalma olan Maria-Magdalenen-Gymnasium lisesine katıldı. Burada sonradan profesyonel iş arkadaşı olacağı Albert Neisser ile tanıştı. Bir öğrenci olarak (Kuzeni Karl Weigert'ten etkilenmişti, çünkü Karl ilk ekmek kesme aletlerinden birine sahipti) mikroskobik doku örneklerinin boyanmasından etkilendi. Bu etkilenmesini Breslau üniversitesindeki tıp eğitimine kadar geri plana attı. Doktorasını elde ettikten sonra, Theodor Frerichs emrinde asistan tıp yöneticisi olarak the Charite’de Berlin’de çalıştı. Theodor Frerichs deneysel tıbbi kliniklerin kurucusu ve histoloji, hematoloji ve kimya alanlarının önde geleniydi.
Paul Hedwin Pinkus ile 1883'te evlendi. Stephanie ve Marianne adında 2 kızı oldu.
Klinik eğitimini ve yüksek doktorasını Charite tıp okulundan aldıktan sonra 1886’da Berlin’de öğreticiliğe başladı. 1888-1889’da Mısır ve diğer ülkelere seyahat etti. Doktor olmasının tek sebebi daha önceden laboratuvarda etkilendiği tüberkülozü tedavi edebilmekti. Döndüğünde Berlin-Steglitz’de kendi tıp laboratuvarını kurdu. 1891’de Robert Koch’tan gelen telefonla Berlin Institute of Infectious Diseases‘e personel olarak katıldı. 1896’da Ehrlich’in yönetici olacağı The Institute for Serum Research and Testing kuruldu.
1800’da Paul’ün enstitüsü Frankfurt am Main’e taşındı ve adı The Institute of Experimental Therapy olarak değişti. Önemli ortaklarından biri Max Neisser’di.1906’da Frakfurt’taki özel araştırma vakfına bağlı olan Georg Speyer House’un yöneticisi oldu. Burada 1909’da ilk ilacı olan patojen karşıtı Salvarsan’ı keşfetti. Salvarsan o zamanlar Avrupa'daki en ölümcül ve yaygın olan Frengi hastalığının tedavisinde kullanılmaya başlandı. Yabancı bilim adamları (Henry Hallett Dale ve Paul Karrer) ile birlikte Nobel ödülünü kazandı.
1914'te Almanya’nın birinci dünya savaşındaki militarist politikalarına karşı Manifesto of the Ninety-Three’yi imzaladı. 17 ağustos 1915'te kalp krizi geçirdi ve 20 Ağustos’ta Bad Homburg von der Höhe’de öldü. Alman hükümdarı 2. Wilhelm başsağlığı mesajı yayınladı.: ’’Ben, tüm uygar dünyadaki, bu değerli araştırmacı ve tıp alandaki katkıların sahibi olan bu insanın ölümünden dolayı yas tutuyorum. Onun hayatındaki çalışmaları, ebedi ününe karşı minnettarlık duyacağız ve kuşkusuz çağdaşlarına ve gelecek kuşaklara örnek olacaktır.’’.
Paul Ehrlich Yahudi mezarlığında yakıldı ve şimdi Rat-Beil-Strabe in Frankfurt am Main’dedir.
1870'in başlarında,Ehrlich’in kuzeni Karl Weigert asit boyalarla bakteri lekeleyen ilk insandı ve anilin pigmentini tarihsel çalışmalar ve bakterisel tanımlamada tanıttı.Strassburg’da Heinrich Wilhelm Waldeyer’in yanında anatomist çalışmaları sırasında. Ehrlich kuzeninin başlatmış olduğu pigment ve boyamayı mikroskobik olarak inceledi ve ilgisini sürdürdü. Sekizinci üniversite sömestrını Freiburg im Breisgau'da Monofenilrosanilin’i araştırarak ve ilk makalesini yayımladı.
1878’de danışmanı Julius Friedrich Cohnheim’i tezi için Leipzig’e kadar takip etti ve o yıl doktorasını ‘Contbutions to the Theory and Practise of Histological Staining’ başlıklı tez ile aldı.
En göze çarpan sonuç onun tez araştırmaları sırasında yeni hücre çeşitlerinin keşfiydi. Ehrlich protoplazmanın içinde plazma hücrelerinin granüle edildiğini ve bunun alkalin boya ile görünür hale gelebileceğini buldu. Bu tanelerin iyi besinlemenin işareti olacağını düşündü ve bunlara mast hücresi adını verdi. Bu noktaya odaklanmak bir kimya tezi için olağandışıydı. Bu noktada Ehrlich bütün boyama teknikleri spektrumunu tanıttı ve pigmentler işlevli hale geldi. Charite’deyken Ehrlich beyaz kan hücreleri arasındaki farkı ayrıntılı bir biçimde onların granül farklarına göre açıkladı. Kuru örnek tekniğini bir önkoşul olarak geliştirdi. 2 cam sürgü arasına yerleştirilen kan hücresi Bunsen bumer de aşırı ısıtıldığında kan hücrelerinin boyanmasına olanak sağlıyordu. Ehrlich alkalin ve asitleri boyamada kullandı ve natürel boyayı keşfetti. İlk defa akyuvarın lökositden farklılığını tespit etti. Granülsüz akyuvar, tek ve çok çekirdekli akyuvar, eozinofil granülü ve mast hücresi granüllerine çalışarak bunları ayırt etti.
Ehrlich 1880’den başlayarak kırmızı kan hücrelerini çalışmaya başladı. Çekirdekli kırmızı kan hücrelerinin var olduklarını ispat etti ve normoblast, megaloblast, mikroblast ve poikiloblast olarak ayrımını yaptı. Ehrlich eritrositlerin öncü keşiflerini yaptı. Kansızlığın analizini bu sebepten sonraya bıraktı ve lösemimi basit sistemlerini beyaz kan hücreleri araştırmasıyla yarattı.
Charite’deki görevleri arasında hasta kanlarını analiz etme ve idrar örneklerini analiz etmek vardı. 1881’de yeni bir idrar testi yayınladı ve bu idrar testinin ishali tifodan basit olarak ayırdı. Boyanmanın yoğunluğu hastalığı ayırt etmede kullanıldı. Pigment çözümünü bugün Ehrlich’in deneği olarak bilinen kişide kullandı. Birçok başarı elde etti (ileriki kariyerindeki bir sürü probleme rağmen) ve yeni bir çalışma alanı olarak bağlantılı biyoloji, kimya ve tıbbı başlattı. İşlerinden birçoğu tıbbi olarak eksiklik ve zorunluluk sebebiyle reddedildi. Bu ayrıca Ehrlich’ten başka uygun profesör olmadığı anlamına gelmekteydi.
Ehrlich Breslau’da öğrenci iken patolog Julius Friedrich Cohnheim ona pahalı deneyleri yönetme yetkisi verdi ve Robert Koch ile tanıştırdı. Robert Koch Posen Provenince’nin Wollstein bölgesindeki bir fizikçiydi. Ayırdıkları zamanda Koch Şarbon patojeninin hayat döngüsünü tanımladı ve Ferdinand Cohn ile anlaşıp Koch’un işlerini Breslau’daki arkadaşlarına çabucak tanıttı. 30 Nisan'dan 2 Mayıs 1876’ya kadar araştırmalarını Breslau’da sundu ve Paul Ehrlich deneyim kazanabildi.
24 Mart 1882’de Ehrlich 1880’den beri The Imprerial Public Health Office’te süren ve tüberküloz hastalığını tanımlayabilen çalışmalarını Robert Koch’la tanıttı. Sonra bu dersi 'bilimdeki en büyük deney’ olarak tanıttı. Koch’un dersinden sonraki gün Ehrlich Koch’un boyama metodunda çok büyük bir ilerleme kaydetti ve Koch açıkça davet etti. Bu tarihten sonra ikisi çok yakın arkadaş oldu.
1887’de Ehrlich maaşsız tıp stajyeri olarak Berlin’de işe girdi ve 1890’da Koch’un isteğiyle Berlin Mobitat hastanesindeki tüberküloz merkezini aldı. Burası sözde Koch ermine çalışan tedaviye bağlı tüberkülin acentesiydi.Ehrlich kendine tüberkülin enfekte etti. Tüberkülin skandalıyla birlikte Ehrlich Koch’u desteklemeye çalıştı ve tüberkülinin teşhisinin önemini vurguladı.1891’de Koch Ehrlich’i Institute of Infectious Diseases’ta çalışmaya davett etti. Berlin’de Koch yeniden bir ücret vermeyecekti ve tam zamanlı elemanı olarak laboratuvara alacaktı. Bu sayede Ehrlich kolayca hasta, kimyasal ve deney hayvanına sahip olacak ve bu sayede Koch’a minnnettar olacaktı.
Ehrlich kendi özel laboratuvarında çoktan bağışıklık konusunda ilk deneylerini yapmaya başlamıştı.Fareyi risin ve abrin zehirleriyle zehirledi. Küçük bir yağla besledikten sonra risinin miktarının arttığını ve onların ‘risine dayanıklı’ haline geldiği saptandı. Ehrlich bunu bağışıklık olarak tanıttı ve birkaç gün sonra aniden başladığını ve haftalarca var olmaya devam ettiğini fakat farenin risine karşı bağışıklığının en az abrin kadar duyarlı olduğunu gözlemledi.
Bundan sonraki araştırmalar bağışıklığın kalıtsal olarak aktarılabileceğini gösterdi. Daha önceden çiçek ve frengi hastalıklarında olduğu gibi özel bağışıklık evebeynlerden çocuklara aktarılıyordu. Ehrlich genetik aktarımı reddetti ve erkek farenin abrine karşı bağışıklığı olduğunu ve işlenmemiş dişi farenin abrine karşı bağışıklığı olmadığını belirtti. Bundan sonra fetüsün antikorlar ile küçük dolaşım sayesinde desteklediği sonucunu çıkarıldı. Bu fikir, aktarılan bağışıklığını bir süre sonra azaldığının görülmesiyle desteklendi. Bir başka deneyde işlenmiş ve işlenmemiş dişi fareleri değiştirdi. İşlenen dişi fare zehirden korundu ve memeden aktarılan sütün antikorlardan sağlandı.
Ehrlich ayrıca ototoksikoz denilen otoimmüniteyi araştırdı.
Emil Behring 1893’e kadar Berlin Institute of Infectious Diseases’ta difteri ve tetanos virüsü antiserumu geliştirilmesine çalıştı fakat çelişkili sonuçlar elde etti. Koch Ehrlich ve Behring’e birlikte çalışmayı teklif etti. Bu birliktelik işi başarılı oldu ve Ehrlich kolaylıkla laboratuvarın hayvanlarının bağışıklığını farelerde gerçekleştirdiği deneyler ile geliştirdi. 1894'teki difteri serumu klinik testleri başarılı oldu ve Ağustos’ta Hoechst kimya şirketi Behring’in ‘’Difteriye çare sentezi Behring ve Ehrlich’’ olarak tanıttı. İki buluşçu karı hiç paylaşmamayı kabul etti ve Hoenchst karı paylaştı. Onların kontratları birkaç kez değişti ve sonunda Ehrlich karın %8’ini almaya ikna edildi. Ehrlich içerlendi ve adaletsiz davranış olarak nitelendirdi ve Behring ile olan ilişkileri sonradan problemli oldu ve arttırılmış tetanos serum dozajlarıyla alakalı bir sorun yaşandı. Ehrlich serum terapisi prensiplerinin Behring ve Kitasato tarafından geliştirildiğini belirtti. Fakat Ehrlich kendinin ilk serumu geliştiren kişi olduğunu ve insanlar üzerinde difteri serumunun geliştirilmesini ilk kendinin yaptığını fakat sonuçlarının başarısız olduğunu belirtti. Behring Pressian Ministry of Culture’de Ehrlich’in arkasından iş çevirdi ve 1900’de Ehrlich onunla iş birliği yapmayı reddetti. Sadece Behring ilk tıp nobel ödüşünü difteri araştırmaları üzerinde 1901’de aldı.
Antiserumlar tümüyle yeni tıp türü olduğundan beri kaliteleri fazlaca değişkendi ve hükûmet onların güvenliğini ve efektifliğini garanti altına alacak bir system oluşurdu. 1 nisan 1895'ten itibaren sadece hükûmet onaylı serumlar Alman Hükümdarlığında satılabildi. Difteri serumu için test istaswyonu geçici olarak the Institute of Infectious Diseases’di.Friedrich Althoff’un Serum araştırmaları ve testleri girişimiyle 1896’da Berlin-Steglitz’de Paul Elrich’in yönetiminde yayımlandı. Bu girişimi sayesinde Berlin Üniversitesi profesörü olarak yıllık 6000 mark aldı ve bu maaş neredeyse bir üniversite profesörünün maaşı kadardı. Test departmanı dışında araştırma bölümüne de sahip oldu.
Difteri serumunun efektifliğini keşfetmek amacıyla,sabit konsantrasyonlu difteri toksini gerekliydi. Ehrlich kullanılan toksinin farzedilenden kolay bozulduğunu keşfetti ve 2 sonuca ulaştı. Toksini stantarda gore kullanmadı fakat yerine Behring tarafından geliştirilen toz serumu kullandı. Toz serum suda kullanıldıktan kısa bir sure sonra çözülmeliydi.Test toksininin gücü stand olanla kısyaslanmasıyla bulunuyordu. Sonrasında test toksinleri diğer test serumları için referans olarak kullanılmaya başladı. Testin kendisi toxin ve serumun belli oranda karıştırılıp birbirlerinin etkisini denekte iptal etmesiyle anlaşılıyordu. Fakat hastalığın semptomlarının belirlendiği büyük bir çerçevede Ehrlich tam anlamıyla hedefi hayvan ölümleri olarak belirledi. Karışım denek hayvanlarını 4 gün sonra öldürüyordu. Daha once ölürlerse serum enjekte edilmek için çok zayıf anlamına geliyordu. Ehrlich serumun birleşim değerinin kararlığını kimyasal titrasyonla sağlayabileceğini gösterdi. Bu onun bilim tarihine değerinin ölçüsünü gösterdi.
Frankfurt am Main’nin belediye başkanı(Franz Adickes) bilim enstitülerini kurulması için çaba gösterdi ve üniversitenin kuruluşuna destekde bulundu. Ehrlich’in enstitüsü 1899’da Frankfurt’a taşındı ve Royal Prussian Institute of Experimental Therapy olarak değişti.Alman kalite control yöntembilimi hükümetin tüm serum enstitülerinde uygulandı ve ayrıca Frankfurt için standard bir serum elde ettiler. Difteri antiserumundan sonra,tetenoz ve değişik bakteri serumları veterinerlerde ani bir hızla kullanılmaya başlandı. Ayrıca intütülerde değerlendirildi ve tuberculin ve değişik aşılara dönüştürüldü. Ehrlich’in en önemli arkadaşı institüdeki Yahudi doktor ve biyolog Julius Morgenroth’du.
Bu araştırma Ehrlich’in 1897’de geliştirdiği ünlü yan-zincir teorisinin esinlendiği teoridir. Bu teoriyi gördüğünde,toksin ile casus bileşenler arasında bir kimyasal reaksiyon olduğunu gördü. Toksin effektini tetanos toksinini kullanarak açıkladı.
Hücre protoplazmalarının kimyasal bağlar içeren ve hücre fonksiyonlarını etkileyen özel küçük yapılara sahip olduğunu Kabul etti. Organizma toksinin etkisinde kurtulabilirse bloke edilmiş yan-zincir yenisi ile yer değiştiriyordu. Bu düzenleme öğrenilebilirdi ve buna bağışıklık adı verildi. Eğer hücre fazla miktarda yan zincir üretirse aynı zamanda kan içinde serbestçe dolaşabilirdi.
İleriki yıllarda Ehrlich kendi teorisini geliştirerek amboceptors,receptors of the first gibi bugün alışılagelmemiş şeyler üzerinde çalıştır. Antijen ve Antikor arasında katkı maddesi adı verilenfazladan bir bir molekül tespit edildi. Ona göre yan-zincir en az 2 fonksiyonel grup içeriyordu.
İmmunolojinin temel fikirlerini açıklabilmek için serum birleşim değerleri üzerinde çalıştı ve Fizyoloji veya tıp alanında Nobel Odül’ünü Elie Metchnikoff ile birlikte aldı. Metchnikoff hücresel bağışıklığı the Pasteur Institute araştırmıştı ve Ehrlich’e birkaç kez saldırmıştı.
1901’DE Prusya finans bakanlığı Ehrlich’I eleştirerek onun bütçesi ve işlerinin gelirlerini azalttı. Bu durumda Althoff Yahudi Lazard Speyer-Ellissen bankasının yardımsever müdürü Georg Speyer ile yeni bir ilişki düzenledi. Prenses Victoria’nın kanser hastalığı ikinci alman imparatoru Friedrich’I dul bıraktı ve sonrasında halkın ilgisini çekti Frankfurt halkının yardımlarına sebep oldu ve kanser alanında araştırmalara destek verildi. Ayrıca Hükümdar 2. Wilhelm özel isteği ile Ehrlich kanser alanında araştırmalar yaptı. Bu çabalar kanser araştırmalarına bağlı olan the Institute of Experimental Therapy’de ayrı bir fona dönüştü ve orada çalışan Gustav Embden ve onun işçilerine ödenek sağlandı. Ayrıca Ehrlich tüm destekçilere yakın bir zamanda kansere çözüm bulunmasının zor olduğunu da belirtti.
Ehrlich ve meslektaşları eğer tümör temiz huylu ise nesilden nesile tümör hücreleri ile iletiliyordu. Eğer ilk tümör çıkarılsa tümör daha inatçı bir biçimde yayılıyordu. Ehrlich kanser araştırmalarına bakterisel çözümler eklemledi. Kanser hücrelerini aşılama ve etkileyeme yöntemini kullanarak bir bağışıklık elde etmeye çalıştı. Kanser ve kemoterapi araştırmaları yöntembilimi olarak Big Science tarafından tanıtıldı.
1885'te Ehrlich yüksek doktora tezi olarak ‘the Need of the Organism for Oxygen’ tezini yazdı. Yeni bir teknoloji olarak Intro Vital Staining yani Gram bakteri boyama methodunu tanıttı. Buluşlarından bir pigmenti canlı bir organizmaya benzeyen granül formundaydı. Boyanabilir mavi alizarin maddesi enjekte etti ve mavi-yeşil boyayı da kullandı ve sonrasında ölen hayvanların organlarındaki renk reğişiklerinin derecelerini kullandı. Yüksek oksijene sahip indephenol’ler tutuldu ve orta dereceli olanlar azaldı. Fakat Alizarin mavisi azalmadı.Ayrıca düşük oksijen oranına sahip pigmentler de azaldı. Bunun sayesinde Ehrlich şu sonuca vardı,bütün yaşam prosesleri hücrede gerçekleşen kimyasal fiziko-kimyasal prosesler ile control ediliyordu.
Araştırmaları sırasında Ehrlich Methylene Blue ile karşılaştı. Bunun bakteri boyamasında uygun olduğunu
kabul etti. Ehrlich’in görüşüne göre metylene blue’nun boyama etkisi yanında askon sinir hücreleri ile bağlantısı vardı. Doktora tezini bu konu üzerinde çalıştı fakat bu konuyu sonra dan araştırmadı. Bu fikir nörolog Ludwig Edinger’in fikriydi.Ludwing Edinger’in fikriyle birlikte yeni bir büyük alan nöroloji alanında açılmış oldu.
1889’un ortalarından sonra Ehrlich işsizken metylene blue üstündeki çalışmalarına özel olarak devam etti. Vivo staining üzerine gerçekleştirdiği çalışmalar onu terapatik olarak kullanmaya yöneltti. Malaria patojeni içeren plazmodyum parasiti ailesinden beri metlyene blue ile boyanabilmeye başladı. Ehrlich bunun malaria’nın tedavisinde kullanabileceğini düşündü. Berlin-Moabit hastanesinde gözaltında tutulan 2 hastada ateş azalması ve malaria plazmodyum’unun kanlarından kaybolması gözlendi. Ehrlich Meister Llucius&Brüning AG’den metylene blue elde etti ve bu şirketle bir ortaklık başlattı.
Institute of Experimental Therapy Frankfurt’a taşınmadan once Ehrlich methylene blue üstüne çalışmalar yapmıştı.Georg Speyer öldükten sonra eşi Franziska Speyer onun hatırası için Georg-Speyer merkezini Ehrlich’in enstitüsünün yanına açtı.Ehrlich’in kemoterapik araştırmaları bu bölüme taşındı.Ehrlich methylene blue’yu anlayan vey an etkilerini bilen bir vekile ihtiyacı vardı.Onun modeli sıtma ilacının malaria üerindeki etkisi ve serum terapinin analojisi hakkındaydı.O farmasötik eşdeğer olması gerektiğini ve bunların belli hastalıklara gore değiştiğini düşündü.Onun amacı ‘Therepia Sterilisans Magna’ yı bulmak ve diğer hastalıklardaki patojenleri öldürmekti.
Kobay fareler kullanarak tripanozoma hastalığı ve çeşitli kimyasal madde ve hayvan deneyleri yaptı. Bu hastalığın tripan kırmızısı ile öldürebileceğini gözlemledi.Atoksil’I yoğun bir biçimde araştırdı ve Robert Koch’un uyuma hastalığı keşfi sırasında diğer arkenik karışımlarla birlikte test etti.Normal anlamının zehirsiz olmasına ragmen atoksil optik sinirleri çok etkiliyordu.Ehrlich görüntüleme hissiyle kimyasal karışımların sistematiğini araştırdı ve şimdiki pharma ceutical endüstrisini kurdu.418 karışım keşfetti ve bunlar terapatik etkileri vardı ve Afrika gibi ülkelerde test edildi.
Asistanı Sahachiro Hata’nın destekleriyle 616 karışımını Ehrlich 1909’da keşfetti.Salvarsan güçlü bir şekilde frengi hastalığının sebebi olan spirilum bakterisi ile mücadele ediyordu.Karışımın insan üzerindeki yan etkileri 6 frengi hastasından sonra giderildi.
Yaygın klinik testlernden sonra Hoechst şirketi Salvarsan adıyla 1910’ların sonlarında piyasaya sürdü. Bu terapatik efekti olan bir hastalığın ilk kez teorik konsentrasyon ile yaratılmasıydı.Salvarsan Mercury tuzlarına gore çok etkili olduğu kanıtladı.Salvarsan dünya çapında Hoerchst firmasının belirlediği kurallarla satıldı.1940'ta penisilinin bulunmasına kadar Frengi’nin en etkin tedavisi oldu.1911’de geliştirilerek Neosalvarsan adı verilen yan etkileri azaltılmış karışım halinin aldı.Ehrlich çalışmalarını blood-brain barrier adlı kitabında yayımladı.
Bu tediavi tıpta Salvarsan savaşına neden oldu.Öte yandan bir yan efekt olarak seks alanında moralmen düşüklüğe sebep oluyordu.Ehrlich ayrıca suçlanan kişi oldu ve haddinden fazla zengin olduğu söylendi.Ehrlich Paul Uhlenhuth tarafından ilacın önceliği hakkında suçlandı.
Çünkü klinik çalışmalar sırasında insanlar ölmüştü ve o hiçbir şey için durdurmak bakımından suçlanıyordu.1914'te suçlu olarak görülen Ehrlich test etmek suçuyla göze çarpıyordu. Bu sayede Ehrlich temize çıktı ve bir depresyona girdi ve bir daha bu depresyondan çıkamadı.
Ehrlich eğer karışımı hastalık çözücü organizmaya odaklanabilirse bu organizmaya direkt etkisini teslim edebilirdi. Bundan dolayı sihirli kurşun sadece hedef organizmayı öldürmek üzerine kuruldu.Sihirli kurşun kapsamı monoclonal antibodilerin fark edilmesiyle birlikte özel akrabalıklarla etkili olduğu ispatlandı.
1910’da bir sokağa Franfurt-Sachsenhausen’de Ehrlich adı verilmişti.Üçüncü Alman İmpararatorluğu sırasında Emil Adolf vob Behring Arvan bir bilim insanı olarak Ehrlich’in başarısını kabullenmiş ve başka bir sokağa Ehrlich adı verilmişti.Savaştan sonra Paul-Ehrlich sokağı tekrar adlandırıldı ve bugün birçok alman sokağında Paul Ehrlich adı verildi.
Batı almanya posta pulunu 1954'te 100. cü doğum gününde Paul Ehrlich ve Emil von Behring’e adadı.
200 alman markı Paul Ehrlich’in resmiyle çıkarıldı.
The German Paul Ehrlich Enstitüsü,the Steglitz Institute for Serum Research’ın varisi ve Serum Testing and the Frankfurt Royal Institute for Experimental Therapy sonra dan ilk yönetici olarak Paul Ehrlich adını aldı.
Birçok okul ve eczacılarda ismi verildi.
The Paul Ehrlich and Ludwig Darmstaedter Prize en çok tartışılan Alman biyomedikal araştırmaları odülüdür. Avrupa medikal kimya doktora öğrencilerinin adı sonra da Paul Ehrlich MedChem Euro PhD Network olarak değişti. The Anti-Defamation League ödülü Paul Ehlich’e verildi. Ayın kraterine 1970'te Paul Ehrlich adı verildi.
1940'ta hayatı ve işi Dr. Ehrlich’s Magic Bullet adıyla Amerika’da gösterildi ve Edward G. Robinson baş rölde oynadı.Salvarsan ve frengi tedavisi anlatıldı. Nazi hükûmeti Yahudi bilim insanına karşı çıksa da film Almanya gizlice gösterildi.
Orijinal kaynak: paul ehrlich. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page